Ekonomi

NATO Zirvesi’nde Türkiye için 10 başlık öne çıktı

Washington’da düzen­lenen NATO Zirvesi sona erdi. İttifak’ın 75’inci yıldönümünün kutlan­dığı zirvede, Türkiye için 10 farklı başlık ön plana çıktı. İşte Türkiye’yi yakından ilgilendi­ren başlıklar:

1-2026 Zirvesi Türki­ye’de olacak: 2025’te Hollanda’da düzenlene­cek zirveden sonra, bir sonraki toplantı için liderler Türkiye’de bir araya gelecek.

2-Terörizmle müca­dele: Konu, NATO’nun karşılaştığı ikinci büyük tehdit olarak kayda geçti.

3-Belge güncellen­di: Türkiye’yi yakından ilgilendiren terörle mü­cadele konusunda önemli bir kazanım, NATO’nun bu konu­daki izleyeceği stratejiyi belir­leyen belgenin güncellenmesi oldu. NATO’nun Sonuç Bildir­gesi’nde, terörizmle mücadele, NATO’nun karşı karşıya olduğu ikinci büyük tehdit olarak kay­da geçirildi. Geçen sene Vilnu­is Zirvesi’nde müttefiklerin bir­birlerine yaptırım uygulama­maları gerektiği yönünde alınan karar, bu yıl Washington Zirve­si’nde yeniden teyit edildi.

4-Balistik füze ko­runması: NATO müt­tefiklerinin balistik füze tehdidine karşı korunması gün­dem oldu. Balistik füze savun­ması bağlamında tehdidin bü­yüdüğüne işaret edilen zirve­de, tüm NATO müttefiklerinin tamamen koruma kapsamına alınması taahhüdünün yeniden kabul edilmesi, Türkiye açısın­dan önemli bir husus olarak ön plana çıktı.

5-NATO-AB ilişkileri: Türkiye için diğer önem­li bir konu, NATO-AB ilişkileri bağlamında, iki teşki­lat arasında işbirliğinin, Türki­ye’nin tercih ettiği bir politikayı yansıtan ve daha eski bir döne­me dayanan bir müktesebat te­melinde yürütülmesinin karara bağlanması oldu.

6-Müşterek proje tanımı: Türkiye’nin, NATO’nun tek güvenlik şemsiyesi olduğu yönündeki ba­kışını destekler nitelikte bazı ülkelerin kendi aralarında ve­ya NATO kapsamı dışında geliş­tirdikleri müşterek projelerin, NATO’nun savunma planlama sürecine uygun olarak yapılma­ları kararlaştırıldı.

7-Savunma harca­masına takdir: tür­kiye’nin savunma har­camalarının, yeniden gayrisa­fi yurtiçi hasılasının yüzde 2’si düzeyine yükseldiğinin açıkça kayda geçildiği zirvede, NATO Türkiye’yi takdirle karşıladı. Bu çerçevede ilaveten Türkiye, Vil­nius Zirvesi’nde kabul etmiş ol­duğu, NATO’nun savunma sa­nayisi kapasitesinin geliştiril­mesine yönelik destek planını yinelerken, ayrıca yeni bir des­tek taahhüdünde bulundu.

8- Montrö’ye atıf­ta bulunuldu: Uk­rayna-Rusya ihtilafı çer­çevesinde Türkiye’nin, Montrö Sözleşmesi’ni uygulaması ile Karadeniz Tahıl Anlaşması ve taraflar arasındaki arabulucu­luk girişimleri, dünya genelinde sıkça gündem olmuştu. Sonuç Bildirgesi’nde, Montrö Sözleş­mesi’ne doğrudan atıfta bulu­nulan Washington Zirvesi’nde müttefikler, Ukrayna’ya yöne­lik parasal olmayan katkıların da NATO tarafından tanınması­nı kararlaştırdı.

9-Ukrayna paketi ko­nuşuldu: Zirvede Uk­rayna’ya eğitim desteği sağlanması ve uzun dönemli bir güvenlik yardım paketi hazır­lanması karara bağlandı.

10-eğitim merke­zi kurulacak: Washington Zirve­si’nde bir de NATO-Ukrayna Müşterek Analiz Talim ve Eği­tim Öğretim Merkezi kurulma­sı kararlaştırıldı. Söz konusu merkezin, müttefiklerin Ukray­na’ya desteğini koordine etmesi konusunda mutabık kalındı.

Ukrayna’ya 40 milyar euroluk finansman sonuç bildirgesine girdi

Washington D.C.’de 2 gündür devam eden NATO zirvesinin sonuç bil­dirgesi yayımlandı. İşte bildir­gede yer alan başlıklar:

Ukrayna’ya destek devam:

“Müttefikler gelecek yıl içinde Ukrayna’ya asgari 40 milyar euroluk (43.28 milyar dolar) askeri yardım finansmanı sağ­lamayı planlıyor.”

Kiev’e NATO üyeliği daveti:

“Müttefikler kabul ettiğinde ve koşullar karşılandığında Uk­rayna’ya İttifak’a katılma dave­ti gönderilecek. Ukrayna’nın kendi güvenlik düzenlemele­rini seçme ve dış müdahale ol­madan kendi geleceğine karar verme hakkını tam olarak des­tekliyoruz. Ukrayna’nın gele­ceği NATO’dadır. Ukrayna gide­rek daha fazla birlikte çalışabi­lir hale geldi ve İttifak ile siyasi açıdan bütünleşti.”

Rus yetkililere ceza:

“Rusya, BM Şartı da dahil olmak üzere uluslararası hukukun ba­riz bir ihlali olarak Ukrayna’da­ki savaşın tek sorumlusudur. Rus kuvvetlerinin ve yetkilileri­nin insan hakları ihlalleri, savaş suçları ve diğer uluslararası hu­kuk ihlalleri için cezasız kalma­sın söz konusu olmayacak.”

Çin, Rusya’nın savaşında kolaylaştırıcı:

“(Belarus, Kuzey Kore, İran ve Çin’in isimleri zikredildi) Rus­ya’nın Ukrayna’daki savaşı­nı kolaylaştıran ve dolayısıyla uzatan herkesi kınıyoruz. Çin, Rusya’nın Ukrayna’daki savaş çabalarının kesin olarak kolay­laştırıcısıdır. Pekin, Avrupa-At­lantik güvenliğine sistemik zorluklar yaratmaya devam et­ti. Çin’e, Rusya’nın Ukrayna’da­ki mücadelesine maddi ve siya­si desteği durdurması çağrısın­da bulunuyoruz.”

Terörle mücadele:

“Terörle mücadele, NATO’nun kolektif savunması açısından vazgeçilmez olmaya devam et­ti. Teröristler ve terör örgütleri tarafından ortaya konan tehdit ve zorluklara kararlılıkla karşı koymaya devam edeceğiz.”

Karadeniz’in önemi

“Batı Balkanlar ve Karadeniz bölgeleri İttifak açısından stra­tejik öneme sahip. NATO, bölge­nin güvenliğine ve istikrarına güçlü bir şekilde bağlıdır. Böl­gesel barış ve güvenliği destek­lemek amacıyla Batı Balkanlar ile siyasi diyaloğun ve pratik iş­birliğinin geliştirilmeye devam edilecek. (1936 Montrö Boğaz­lar Sözleşmesine de atıf yapı­larak) Müttefiklerin Karadeniz bölgesinin güvenliği, emniyeti, istikrarı ve seyrüsefer özgürlü­ğünü korumaya yönelik çabala­rına destek verilecek.”

Erdoğan: Suriye’de bir barış iklimi için çabalıyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tay­yip Erdoğan, Newsweek der­gisine konuştu. NATO üyesi olarak Türkiye’nin küresel ilişkilerini çeşitlendirmesi­ne, BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü’yle ilişkilerine ve bu örgütlere üye olup olmayaca­ğına dair soruya Erdoğan şu yanıtı verdi: “Hem Doğu hem de Batı’da bulunuyoruz. Ka­rarlı bir NATO müttefikiyiz an­cak bu durumun Çin ve Rusya gibi ülkelerle pozitif ilişkiler kurma yetimizi engellediğine inanmıyoruz. Bir NATO üyesi olarak Şanghay İşbirliği Örgü­tü, BRICS, Avrupa Birliği veya Türk Devletleri Teşkilatı’ndaki ülkelerle etkileşimde bulun­mayı sorun olarak görmüyo­ruz. Hatta bu ilişkiler dünya barışına katkıda bulunuyor.”

Erdoğan, Suriye krizinin çözü­müne dair Türkiye’nin vizyo­nuna ve bu bölgedeki ABD as­keri varlığına dair soruyu da şöyle yanıtladı:

“Biz, Suriye’deki çatışmalar­dan en çok etkilenen mille­tiz. ABD, Suriye’deki Kürtleri değil, teröristleri destekliyor. Biz, Suriyeli Kürtleri destek­liyor ve haklarını koruyoruz. PKK/PYD/YPG terör örgütü, SDG kisvesi altında bölgede terör eylemleri gerçekleştiri­yor. Özellikle Suriyeli Kürtlere zulmediyor. Bölgedeki Kürt­leri, Arapları ve Türkmenleri tehdit eden ve topraklarından süren ABD’nin desteklediği bu teröristlerdir.

PKK/PYD/YPG terör örgütü, ‘DEAŞ’la mücadele’ bahane­siyle verilen desteği Türki­ye’ye ve Suriye’ye saldırmak için kullanıyor. Suriye’de bir barış iklimi için çabalıyoruz. Bütün bu çatışmaların çözü­mü Suriye’de toprak bütün­lüğü temelinde yeni bir top­lumsal birlikteliktir. Suriye’nin bölgesel ve küresel güçlerin bilek güreşi yaptığı bir toprak parçası değil, terörden tama­men arındırılmış ve Suriyeliler tarafından yönetilen müref­feh bir devlet olması temel ar­zumuzdur.”

Erdoğan, Suriye’de terör ör­gütlerinin varlığı ve istikrar­sızlığa karşı NATO’dan yeterli desteği alıp alınmadığına iliş­kin, “Irak ve Suriye’de DEAŞ’ın yanında Kürt isyancılar değil, teröristler var. Herhangi bir etnik ya da dini grubu temsil etmiyorlar. Her iki terör ör­gütü de doğrudan terörizmi ve onun iğrenç amaçlarını temsil etmektedir. Terörist­leri etkisiz hale getirerek bu sorunu çözmeye çok yakınız. Bölgemizde bir terör devleti kurabileceklerini düşünenler için bu tam bir hayâldir ve asla gerçekleşmeyecektir. Günü geldiğinde, Suriyeli misafir­lerimiz savaşı geride bıraka­rak ülkelerine gönüllü olarak döneceklerdir. Bizler de bu amaçla gayretlerimizi artıra­cağız” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort